Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, Gazze’de ve genel olarak bölgede yaşananların, Washington tarafından tam olarak desteklenen “Büyük İsrail” planının doğrudan bir uzantısı olduğunu savundu. Kasım, Trump’ın Gazze planının Amerikan formatında bir “İsrail” versiyonu olduğunu belirtti.
Cihatçı liderler Şeyh Nebil Kavuk ve Seyyid Süheyl el-Hüseyni’nin şehit edilişlerinin birinci yıldönümünü anan konuşmasında Şeyh Kasım, “İsrail ‘Büyük İsrail’ projesi üzerinde çalışıyor ve Amerika Birleşik Devletleri de bunu tam olarak destekliyor. Gördüğünüz her adım bu projenin bir parçası.” dedi ve ekledi: “Düşman saflarında algıladığınız her geri çekilme, belirli koşullar altında belirli hedeflere ulaşmak için kullanılan taktiksel bir geri çekilmedir.”
Kasım, “Son iki yıldır Gazze’de gördüğümüz her şey, (Büyük İsrail) projesinin ayrılmaz bir parçasıdır; bölgede meydana gelen her şey bu çerçevede birbirine bağlı ve tamamlayıcıdır,” vurgusunda bulunarak, bu projeye kolektif bir şekilde karşı durmaya çağırdı, çünkü “herkes hedef alınıyor, şu anda Gazze’deki adım atıldı ve diğer tüm adımlar bir gün İsrail bakış açısına göre gerçekleşebilir.”
Trump’ın Planı: Değiştirilmiş “İsrail” versiyonu
Hizbullah Genel Sekreteri, konuyla ilgili olarak, “Trump’ın Gazze Şeridi’ne yönelik planı tehlikelerle dolu” açıklamasını yaptı ve “ilk haliyle bazı Arap ülkelerine sunuldu, Netanyahu ile görüşmeler yapıldı ve bu görüşmelerde İsrail’in geneline uygun değişiklikler yapıldı, saldırganlık ve katliamlarla başaramadığı Büyük İsrail projesine hizmet edecek şekilde birçok noktada değişiklikler yapıldı” dedi.
“Bazı Arap yetkililerin de içeriği karşısında şaşkınlık yaşadıklarını ve açıklama talep ettikleri gibi, soru işaretleriyle dolu bir planla karşı karşıyayız” diyen Trump, “Trump’ın planına göre, yönetim uluslararası bir gücün eline geçtiğinde ve kendi işlerini yönetme sorumluluğu ülke halkından alındığında, ilk günlerde esirler alındığında, bütün bu mücadelelerden sonra ne elde etmiş oluyoruz?” diye sordu.
“Trump’ın planı, İsrail’in savaşı sona erdirmek için ortaya koyduğu beş ilkeyle tutarlıdır. Bu, Amerikan kılığına bürünmüş bir İsrail planıdır” dedi. Planın uygulamaya konulmasının zamanlamasının dört nedeni olduğunu, bunların en önemlilerinin “özellikle Birleşmiş Milletler aracılığıyla küresel kınama dalgası karşısında İsrail’i aklamak” ve “Amerika ve Avrupa ülkelerinde büyüyen halk hareketi” olduğunu açıkladı. Bu da planı daha çok “imajı yumuşatmanın bir yolu” gibi gösteriyordu.
Şeyh Kasım, hükümete egemenliğini yeniden tesis etme ve yeniden inşa etme çağrısında bulundu
Öte yandan Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, “Lübnan, İsrail’in devam eden saldırganlığı ve tecavüzleri, çocukların ve mühendislerin öldürülmesi ve her türlü yaşam formunun yok edilmesi nedeniyle fırtınanın tam ortasında. Bunun nedeni, direnişi ve halkını baskı altına almak ve Lübnan’ı güçsüz bırakmak istemeleri. Bu, ABD tarafından tüm imkânlarıyla destekleniyor” dedi.
Ateşkesin ardından Lübnan’a yapılan Amerikan siyasi müdahalesinin “partinin zayıf olduğu, durumumuz ve yıkımla meşgul olduğumuz ve dışlanabileceğimiz varsayımına dayandığını” ifade etti. “Ancak devlete etkin bir şekilde katıldığımızı görünce şaşırdılar.” Amerikalıların “savaşla başaramadıklarını siyaset yoluyla başarmak için devletin yapısına müdahale ettiklerini”, ancak Hizbullah’ın “geniş bir halk temsiliyle” karşı karşıya kaldıklarını ve bunun “onlar için bir sürpriz” olduğunu belirtti.
Lübnan Ordusu ile ilişkiler hakkında konuşan Şeyh Kasım, “Lübnan Ordusu ile çekişme yaratmak istediler, ancak Ordu akıllıca davrandı ve Lübnan’ı inşa eden bir zihniyetin olduğunu gösterdi” dedi. “Ordu ve Direniş’in pozisyonu açıktır: çekişme lanetlidir ve aramızda asla var olmamalıdır.”
Al Akhbar
