Gazze’de bütün dünyanın yüreği ağzında yaşanan insanlık faciası ile ilgili olarak büyük bir hassasiyetin yaşandığı süreçte, The Washington Post’un sızdırılan belgelere dayanarak yayınladığı bir makalede, Amerika’nın kolaylaştırıcılığında altı Arap ülkesinin İsrail ile işbirliği içerisinde olduğuna dair bilgiler paylaşıldı.
Bahsi geçen İsrail-Arap işbirliği ile ilgili makalede geçen bilgi ve belgeler hakkında The Cradle‘da şu bilgilere yer verildi:
Washington Post’un 11 Ekim’de yayınladığı belgelere göre, Arap devletleri, İsrail’in Gazze’deki Filistinlilere yönelik savaşını soykırım olarak kınarken, aynı zamanda İran’la olası bir savaşa karşı savunma amacıyla ABD ve İsrail ile gizlice askeri iş birliğini genişletiyorlardı.
2022-2025 yılları arasında kaleme alınan belgeler, altı Arap ülkesinden yetkililerin, son üç yılda Bahreyn, Mısır, Ürdün ve Katar’da İsrail ve ABD’li mevkidaşlarıyla bir dizi toplantıya katıldığını gösteriyor.
Belgelerde ABD ordusunun, İsrail, Katar, Bahreyn, Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan ve BAE’yi kapsayacak “Bölgesel Güvenlik Yapısı” oluşturma çabaları anlatılıyor.
Belgelerde Kuveyt ve Umman’ın projede “potansiyel ortaklar” olarak yer aldığı belirtiliyor.
Katılımcılar, İran ile olası bir savaşta İsrail’i korumak için güçlerini ABD hava savunma sistemleriyle entegre ederek hazırlık yapmak üzere bir araya geldi.
Post’un haberine göre belgeler, “kurgunun temel unsurunun” “İran’ın füzeleri ve insansız hava araçlarıyla mücadele edecek bir hava savunma planı” olduğunu gösteriyor.
İsrail ve Arap ülkeleri, 2022 yılında askeri tatbikatları koordine etmek ve ABD hava savunma sistemlerine entegrasyonu mümkün kılacak ekipmanları tedarik etmek konusunda anlaştılar.
ABD ordusu, 2024 yılına gelindiğinde birçok ortak devleti sistemlerine başarıyla bağlamıştı. Bu sayede ABD ordusuna radar ve sensör verileri sağlayabiliyor ve diğer ortak ordulardan gelen verileri görüntüleyebiliyorlardı.
Arap devletlerine ayrıca ABD tarafından işletilen güvenli bir iletişim sistemine erişim hakkı verilerek, devletlerin birbirleriyle ve ABD ordusuyla iletişim kurmaları sağlandı.
Bu koordinasyon meyvesini verdi ve Ürdün ile Suudi Arabistan, İran İslam Cumhuriyeti’nin Sadık Vaat Harekatları I, II ve III sırasında İsrail’e giderken hava sahaları üzerinden geçen İran füzelerini ve insansız hava araçlarını düşürmede ABD ve İsrail’e yardım etti.
Sadık Vaat III, İsrail ve ABD’nin 12 gün boyunca İran’a ve nükleer tesislerine saldırmasının ardından bu yılın Haziran ayında başlatıldı.
Bu güvenlik işbirliğine rağmen İsrail, 9 Eylül’de müttefiki Katar’ın başkentine saldırarak üst düzey Hamas liderlerini öldürmeyi amaçladı. Dolayısıyla Katar’ın İsrail ile güvenlik işbirliği, Eylül ayında Hamas liderlerini öldürmek için Doha’ya düzenlenen bu İsrail saldırısından onu koruyamadı.
Belgelerde, ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) personelinin, İran’ın Filistinlilerin ‘bölgesel koruyucusu’ olduğu söylemine karşı çıkmak için ‘bilgi operasyonları’ başlatmak üzere planlama toplantılarına liderlik ettiğine dair ayrıntılar da yer aldı.
Washington Post’a sızdırılan belgelerden biri, Ocak 2025’te Kentucky’deki ABD Ordusu’na ait Fort Campbell’da düzenlenen bir toplantıyı ele alıyor. Toplantıda, ABD güçlerinin Arap ortaklarına, Hamas’ın Kassam Tugayları ve Filistin İslami Cihad’ın Kudüs Tugayları’nın yanı sıra diğer grupların da İsrail’e karşı direnişlerinde kullandıkları bilinen yeraltı tünellerindeki tehditleri nasıl tespit edip etkisiz hale getirecekleri konusunda eğitim verdiği oturumlar yer alıyordu.
Post, “Başka bir belgede, altı ülkeden ortakların yeraltı tünellerini yok etmek için bir eğitime katıldığı belirtiliyor ancak ülkelerin isimleri verilmiyor” diye yazdı.
Tünel savaşlarıyla başa çıkma konusunda verilen eğitim, ABD öncülüğündeki “Bölgesel Güvenlik Yapısı”nın savaş sonrası Gazze’de olası bir Hamas ayaklanmasına karşı da kullanılabileceğini gösteriyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın desteklediği ve cuma günü yürürlüğe giren ateşkes planına göre ABD, Gazze’ye konuşlandırılacak geçici bir Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) geliştirmek ve kurulacak Filistin polis gücünü eğitmek ve desteklemek için Arap ve uluslararası ortaklarla birlikte çalışacak.
ABD’li eski bir savunma yetkilisine göre, ABD ile İsrail arasında gizli bir askeri işbirliği, Arap devletlerinin ise İsrail’in soykırımını alenen kınaması, İsrail’in askeri gücünün bir sonucudur.
Washington Post’a konuşan yetkili, “Hepsi İsraillilerin istedikleri zaman, istedikleri şeyi, fark edilmeden yapabileceklerini düşünüyor gibi görünüyor” dedi.
Yine aynı konu ile ilgili olarak Rus Haber Ajansı TASS‘ın paylaştığı haberde şu bilgilere yer verildi:
The Washington Post’un haberine göre, ABD, İsrail ve altı Arap askeri, son üç yılda İran’a karşı da dahil olmak üzere, perde arkası güvenlik iş birliklerini artırdı.
Gazete, “Kilit Arap devletleri Gazze Şeridi’ndeki savaşı kınarken, İsrail ordusuyla güvenlik iş birliğini sessizce genişlettiler, sızdırılan ABD belgeleri bunu ortaya koyuyor,” diye belirtti. Makaleye göre, bu ülkeler Bahreyn, Mısır, Ürdün, Katar, BAE ve Suudi Arabistan’ı kapsıyor.
Gazete, operasyonel sorumlulukları ağırlıklı olarak Orta Doğu’yu kapsayan ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’ndan (CENTCOM) gazeteciler tarafından elde edilen iç belgelere atıfta bulundu. Makalenin yazarlarına göre, bu belgeler “İsrail ile altı ülke arasındaki yakın bağların arkasındaki itici gücün İran’ın oluşturduğu tehdit olduğunu gösteriyor.” Belgelerden biri, İran ve müttefiklerini “şer ekseni” olarak nitelendiriyordu.
Makalede, “Son üç yıldır, ABD’nin kolaylaştırıcılığıyla, İsrail ve altı Arap ülkesinden üst düzey askeri yetkililer Bahreyn, Mısır, Ürdün ve Katar’da bir dizi planlama toplantısı için bir araya geldi” ifadeleri yer aldı. Washington Post, bu istişarelerin özellikle ABD askeri tesislerinde “gizli bir şekilde” gerçekleştirildiğine dikkat çekti. Toplantılardan biri, “yeraltı tünelleriyle” ilgili tehditlerle mücadeleye ayrılmıştı.
Belgelerde, İsrail ile altı Arap ülkesi arasındaki istişarelerin bölgesel güvenlik konularına odaklandığı ve “yeni bir ittifak kurma” amacı taşımadığı vurgulandı. Belgelerde, Kuveyt ve Umman’ın bu iş birliğinin “potansiyel ortakları” olarak anıldığı belirtildi.Gazetenin ABD ordusundan gazetecilerinin elde ettiği materyaller arasında, bu istişarelere katılanlara ve bazı durumlarda Batılı “Beş Göz” ittifakı üyelerine yapılan sunumlar da yer alıyor. Bu grup, ABD’nin yanı sıra Avustralya, İngiltere, Kanada ve Yeni Zelanda’yı da kapsıyor.
Gazze’nin tüm çifte standart sahiplerinin gerçek yüzünü ortaya koyduğu, koymaya devam ettiği ortada. Batılı halkların Gazze’nin bu fonksiyonundan yeteri düzeyde yararlandığı ve Batı’da hakim olan Siyonist odaklı algı operasyonlarından özgürleşmeye doğru yol aldığına dair birçok veri ortaya çıkmışken şimdilerde bölge ülkeleri halklarının da yavaş yavaş kendi ülkelerindeki iktidar sahiplerinin yüzlerindeki maskeyi fark etme noktasında yeni bilgiler bu şekilde ortaya çıkmış oluyor. Gazze’deki muazzam zulmü, soykırımı organize eden Amerika ve İsrail ile bölge ülkelerinin iktidarlarının da işbirliği halinde olduğu artık somut verilerle de ortaya konmuş oluyor. Anlaşılan Gazze birçoklarının maskesini düşürdüğü gibi birçok halkında uyanışına vesile olmaya devam ediyor.




