İran, herhangi bir saldırganlığın 12 Haziran savaşından daha güçlü bir tepkiye yol açacağı uyarısında bulunuyor ve JCPOA’nın (Ortak Kapsamlı Eylem Planı, İran nükleer anlaşması anlaşması olarak da bilinir) geçersiz olduğunu ileri sürüyor.
İran, düşmanlarına sert bir uyarıda bulunarak, İran İslam Cumhuriyeti’ne yönelik herhangi bir saldırganlık eyleminin, düşmanların Haziran ayındaki 12 günlük savaşta karşılaştıklarından çok daha güçlü bir tepkiye yol açacağını vurguladı.
İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Komutanı Tümgeneral Muhammed Pakpur, Salı günü Tahran’da Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Araji ile yaptığı görüşmede açıklamalarda bulundu.
İran’ın her türlü tehdidi püskürtmeye tamamen hazır olduğunu vurguladı. Pakpur, İran’a yönelik herhangi bir saldırının “onlara kesinlikle cehennemi yaşatacağını” belirterek, Tahran’ın Haziran ayındaki saldırıda olduğundan daha sert bir şekilde karşılık vermeye hazır olduğunu vurguladı.
Devrim Muhafızları Komutanı ayrıca, kendi ifadesi ile, “Irak’taki ve daha geniş bölgedeki kardeşlerimizin karşı karşıya olduğu tehlikeler” konusunda uyarıda bulunarak, yine kendi ifadesi ile “Amerikalı düşmanlarımızın ve İsrail varlığının her milletin iç birliğini istikrarsızlaştırmak için aktif olarak çalıştığını” kaydetti.
Füze yetenekleri
İran Devrim Muhafızları Ordusu komutanı, 12 günlük savaşı hatırlatarak, İsrail rejiminin füze savunma sistemlerine fazla güvendiğini söyledi.
Amerikalıların, İran’ın gönderdiği füzeleri önlemek için denize ve komşu ülkelere çok sayıda THAAD ve Aegis sistemi konuşlandırdığını belirten Pakpur, bu önlemlere rağmen İran’ın füzelerini başarıyla fırlattığını ve çok sayıda hedefi vurduğunu kaydetti.
İsrail rejimi, 13 Haziran’da ABD’nin desteğiyle, İran’ın askeri, nükleer ve yerleşim bölgelerini hedef alan sebepsiz bir savaş başlattı. ABD, 22 Haziran’da Natanz, Fordow ve İsfahan’daki üç İran nükleer tesisini vurarak savaşı tırmandırdı.
Buna karşılık, İran Devrim Muhafızları Ordusu Hava-Uzay Kuvvetleri, Gerçek Vaat III Operasyonu kapsamında 22 dalga halinde misilleme füze saldırısı gerçekleştirerek, İsrail işgali altındaki topraklarda ve Katar’daki ABD tarafından işletilen El-Udeyd hava üssünde önemli hasar ve kayıplara yol açtı.
Hükümetin hazırlığı ve caydırıcılığı
Pakpur’un açıklamalarına paralel olarak İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammed Rıza Arif de Devrim Muhafızları Ordusu’nun uyarılarını yineleyerek, İran Silahlı Kuvvetleri’nin hem rutin hem de olağanüstü senaryolara karşı tam hazırlıklı olduğunu vurguladı.
Arif, “Düşman bir kez daha herhangi bir kötülük yaparsa, bu duruma karşı planlarımız var ve tamamen hazırız. Silahlı Kuvvetler düşmana daha da sert bir tokat atacak” diye vurguladı.
Arif, “Gerekli planları hazırladık ve düşmanın herhangi bir hata yapmasından endişe duymuyoruz” dedi.
Geçersiz JCPOA, snapback
Arif ayrıca, E3 (İngiltere, Fransa, Almanya) tarafından yakın zamanda devreye sokulan geri çekilme mekanizmasına da değinerek, söz konusu eylemin hukuki ve meşru bir dayanaktan yoksun olduğunu belirtti. İran’ın 2016 ve 2017 yıllarında, Ortak Kapsamlı Eylem Planı’na (KOEP) uyulmaması durumunda İran’ın taahhütlerinin askıya alınacağı konusunda ültimatomlar yayınladığını belirtti.
Arif, Tahran’ın bu önlemlerden etkilenmediğini belirtti. Yaptırımların etkisini kabul etmekle birlikte, etkilerinin iç stratejiler ve etkili iç yönetim yoluyla hafifletilmesi gerektiğini vurguladı.
İran’ın yaptırımları aşma merhalesini çoktan geçtiğini belirten Arif, ülkenin dayanıklılığını ve stratejik hazırlığını vurguladı.
