ABD’nin Irak’a İran bağlantılı silahlı gruplar konusunda yaptığı son uyarı, Batı’nın Ortadoğu’da yeni ve daha geniş kapsamlı bir bölgesel savaşa hazırlandığını gösteriyor. ABD ve İsrail’in Filistin topraklarını tümüyle işgal etmeyi planladığı ve ayrıca Lübnan, Suriye, Yemen ve İran gibi farklı bölge ülkelerini işgal ederek Büyük İsrail Siyonist emellerini gerçekleştirmeye hazırlandığı anlaşılıyor.
ABD’nin Irak’a uyarısı: Daha geniş bir bölgesel savaşın sinyali
İsrail ve İran: Son bulmayan bir çatışma
Son gelişmeler, İsrail ve ABD’li yetkililerin açıklamaları ve Hegseth’in Irak’a yönelik uyarısı, ABD ve bölgesel vekili İsrail’in daha geniş bir bölgesel çatışma planladığını ve bölgedeki tüm Siyonizm karşıtı grupların yok edilmesi için potansiyel bir çerçeve çizdiğini gösteriyor. Dahası, İsrail ve İran arasındaki gerilim, iki ülke arasındaki 12 günlük savaşın kırılgan bir ateşkesle sona ermesinden bu yana giderek artıyor. İsrail uzun süredir İran’ın nükleer programını bölgesel istikrar ve barış için bir tehdit olarak gösteriyor. Ancak İsrail’in Haziran ayında İran’a saldırısı esas olarak ülkenin nükleer programıyla ilgili değildi. Aksine, bölgesel güç dengesini değiştirme girişimiydi. Tahran ise İsrail’e çok sayıda füze saldırısı düzenleyerek uzun bir savaş yürüttü.
İsrail saldırılarının istenilen sonuçları vermemesi, Siyonist devlette hayal kırıklığı oluşturdu. O zamandan beri, İsrail askeri yetkilileri İran’a yönelik olası bir İsrail saldırısından bahsediyor. Ağustos 2025’te İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, ülkenin İran’a tekrar saldırma niyetine işaret ederek, İsrail’in İran’a saldırısını tekrarlamaya hazır olduğunu belirtti. Ayrıca, Haziran ayında İran’a yönelik “önleyici savaşın” amacının, “somut bir tehlike haline gelmeden önce artan varoluşsal tehdidi” ortadan kaldırmak olduğunu belirtti. Ayrıca, “Hayatta kalmamızı sağlamak için ağır bir bedel ödemeye hazırız” dedi. İsrail, İran’ı “Büyük İsrail” emelleri için kalıcı bir tehdit olarak görüyor. Farklı bölge ülkelerindeki İran destekli milisler, İsrail’in Gazze’ye yönelik ayrım gözetmeksizin bombalaması nedeniyle 7 Ekim’den bu yana İsrail’i hedef alıyor.
Ancak İsrail, Lübnan’daki bombalama kampanyaları ve hava saldırılarıyla Hizbullah’ı başarıyla etkisiz hale getirdi. İsrail, Hizbullah’a karşı koymak için son birkaç aydır Güney Lübnan’a sürekli saldırıyor. Hizbullah örgütünün birçok lideri ve komutanı bu İsrail saldırılarında öldürüldü. Ancak Yemen merkezli, İran destekli silahlı direniş grubu Husiler, Gazze’deki savaş suçları ve soykırım nedeniyle İsrail’i hedef almaya devam ediyor. İsrail, ABD ve Avrupalı müttefiklerinin çeşitli saldırılarına rağmen Husiler, İsrail’in Gazze ve Batı Şeria işgaline karşı güçlü bir direniş göstermeye devam ediyor. Benzer şekilde, Iraklı direniş grupları da İsrail’in Filistin topraklarını işgaline karşı mücadele ediyor ve Hamas’a önemli destek sağlıyor.
Tehlikeli bir vizyon: ‘Büyük İsrail’ hedefi ve sonuçları
Ekim 2023’te, İsrail’in Gazze’ye saldırısının ardından Irak milisleri Irak’taki ABD üslerine saldırmak için bir araya geldi. Ancak bu saldırılar, Irak hükümetinin yoğun baskıları sonucunda Ocak 2024’te durduruldu. Buna rağmen, İsrail ve ABD, bu direniş gruplarının varlığını bölgesel emelleri için bir tehdit olarak görüyor. ABD, İsrail’in Filistin işgalini sürdürmesini ve Siyonistlerin daha büyük İsrail hayalini gerçekleştirmesine yardımcı olmayı amaçlıyor. Trump’ın son tartışmalı barış anlaşması da İsrail’in Filistin işgalini sürdürme planıdır. Dahası, Başkan Trump’ın Müslüman ülkelerden birliklerden oluşan bir Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) önerisi, tüm bölgeyi ve Gazze’ye asker gönderecek diğer Müslüman devletleri istikrarsızlaştıracaktır. Bu gücün yetkisi Hamas’ı silahsızlandırmaktır. Bu nedenle, bu güce asker gönderen ülkeler yoğun bir iç karışıklıkla karşı karşıya kalacaktır.
Görünüşe göre ABD ve İsrail, Filistin topraklarını topyekûn işgal etmeyi planlıyor ve ayrıca Siyonistlerin Büyük İsrail emellerini gerçekleştirmek için Lübnan, Suriye, Yemen ve İran da dahil olmak üzere çeşitli bölge ülkelerini işgal etmeye hazırlanıyor. Irak hükümetine yapılan uyarı, bu şüpheleri daha da güçlendiriyor. Ancak, İsrail’in İran’a veya Gazze’ye yönelik herhangi bir saldırısı, bölgede kaos yaratmakla kalmayacak, aynı zamanda Batı ve Doğu blokları arasında küresel bir çatışmayı da tetikleyebilir. Dahası, İran da uzun vadeli ve daha kanlı bir savaşa hazır olduğundan, böyle bir maceranın İsrail ve ABD için kabus gibi sonuçları olacaktır. Batılı savaş kışkırtıcılarının, eylemlerinin ve üstünlük komplekslerinin tüm dünyayı çöküşe sürüklediğini fark etmelerinin zamanı geldi.
Abbas Haşimi
NEO
