İsrail’in İran ve müttefiklerine yönelik tehditleri ve tırmanışı, açık bir bölgesel çatışma ortamında rejim değişikliği ve caydırıcılık dengesinde bir değişim arayışını ortaya koyuyor.
İran ve İsrail arasındaki gölge savaşı açığa çıktı ve on iki günlük çatışmanın ardından gelen sükûnet, hiç de güven verici değil. Kısa ama yoğun çatışmadan beş ay sonra, bir durgunluk gibi görünen bu durum, bir barış işareti olmaktan çok, derin ve tehlikeli bir stratejik yeniden yapılanmaya işaret ediyor.
Tahran ve Washington arasında, özellikle nükleer dosya olmak üzere tartışmalı konularda diplomatik bir atılım ufukta görünmezken, İsrail, bölgenin güvenlik manzarasını yeniden şekillendirmek ve İran ve Lübnan’daki Hizbullah da dahil olmak üzere müttefikleriyle birlikte yarım kalan hesaplarını kapatmak için bir fırsat görmeye devam ediyor. Yine de, yarım kalmış hedeflerin peşinden gitme yönündeki güçlü teşvikleri, daha fazla tırmanışı giderek daha olası kılıyor.
Son zamanlarda İsrail’den yükselen sesler, İran ile ikinci bir savaş ihtimalini gündeme getiriyor. Bir güvenlik yetkilisine göre, İsrail ordusu on iki günlük savaştan daha uzun ve daha geniş kapsamlı bir çatışmaya hazırlanıyor. İsrail’in 13. Kanalı Pazartesi günü yetkilinin “İran ile yeni bir çatışma yaşanırsa, İsrail Haziran ayındakinden ‘çok daha agresif’ davranacaktır” dediğini aktardı.
Geçtiğimiz Cumartesi günü New York Times’ın İran’ın hava savunma ağını güçlendirme çabalarıyla ilgili haberine yorum yapan yetkili, “İsrail değerlendirmeleri de Tahran’ın hava savunma kabiliyetlerini aktif olarak yeniden canlandırdığını gösteriyor” dedi.
Üst düzey bir İsrailli yetkili, Kan Channel’a verdiği demeçte, Tel Aviv’in “Başkan Donald Trump’ın görev süresi dolmadan İran rejimini devirme hedefini izlemesi gerektiğini” söyledi. Yetkili, olası yeni İsrail saldırılarının İran’ın hava savunma sistemlerinin yanı sıra diğer askeri sektörleri de hedef alacağını ve bu durumun, savaş çıkması halinde Yemen’deki Ensarullah’ın İsrail’e saldırabileceğini gösterdiğini belirtti.
New York Times’ın bir haberi, bölge yetkilileri ve analistlerin ABD hava saldırılarının İran’ın nükleer zenginleştirme programını yok edip edemeyeceği konusunda şüpheci olduklarını belirterek, yeni bir İran-İsrail savaşının “an meselesi” haline geldiği konusunda uyardı.
Bu arada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Pazartesi günü yaptığı açıklamada, “İran tehdidi devam ediyor, ancak artık eskisi gibi değil” dedi ve “İsrail için mücadele henüz bitmedi” uyarısında bulundu. Netanyahu, hükümetinin bu tehditlere “kararlılıkla, yaratıcılıkla ve sağduyuyla” karşılık vereceğini taahhüt etti ve İsrail’in “İran’ın şer eksenini kırdığını”, nükleer ve balistik yeteneklerin “çifte tehdidini etkisiz hale getirdiğini veya azalttığını” yineledi.
İsrail tehditleri artarken, İranlı yetkililer ülkenin her türlü saldırıya karşı koymaya hazır olduğunu vurgulamaya devam ediyor. Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Laricani, İran’ın başka bir savaş durumunda bile ABD’nin taleplerine boyun eğmeyeceğini vurguladı. “Nükleer mesele sadece bir bahane. Amerika ve Batı’nın asıl amacının İran halkını hedef almak olduğu apaçık ortada. Son savaşın bitiminden bu yana, İran’ın füze kabiliyetlerini ve bölgesel rolünü sınırlamaya çalışıyorlar; bu konular onları hiç ilgilendirmiyor,” dedi. Laricani, “İran, en yoğun çatışmayla karşı karşıya kalsa bile, bağımsızlık ve onur yolundan vazgeçmeyecektir,” diye ekledi.
Devrim Muhafızları istihbaratı Salı akşamı, İran içinde ABD ve İsrail istihbaratının yönlendirmesiyle faaliyet gösteren bir güvenlik karşıtı ağı çökerttiğini duyurdu. Muhafızlara göre, “ABD’nin bölgesel vekili olarak hareket eden İsrail varlığı, 12 Gün Savaşı’nda başarısız olduktan sonra stratejisini kamu güvenliğini istikrarsızlaştırmaya kaydırdı.” Açıklamada, İsrail’in bu sonbaharın ikinci yarısında güvenliği baltalamak için bir casus ağı kurduğu belirtildi. Operasyon, çeşitli eyaletlerde güvenlik ihlalleri planlayan İsrail bağlantılı hücreleri hedef aldı ve tüm üyeler tutuklandı. Son zamanlarda, İranlı yetkililer çok sayıda casusluk tutuklaması gerçekleştirdi ve İsrail’in istihbarat servisi Mossad’la iş birliği yaptıkları tespit edilen kişileri idam etti. Geçtiğimiz Ekim ayında İran, İsrail veya ABD adına casusluk yaptığı tespit edilen herkese verilen cezaları ağırlaştıran bir yasa çıkardı.
Muhammed Havacui
Al-Ahbar




