featured
  1. Haberler
  2. Güncel
  3. Hizbullah, Türkiye’deki konferansa katıldı; ‘Ankara; Suriye ve Lübnan direnişi arasında arabuluculuk yapıyor’

Hizbullah, Türkiye’deki konferansa katıldı; ‘Ankara; Suriye ve Lübnan direnişi arasında arabuluculuk yapıyor’

Haberlere göre Ankara, Şam’ın Hizbullah’ı hedef almayacağına dair güvence vermeyi üstlenirken, Lübnan direnişinin de yeni Suriye yönetimine karşı olan aktörleri desteklememesi yönünde teminatlar talep ediyor.

Hizbullah milletvekili ve Lübnan direnişinin uluslararası ilişkilerden sorumlu yetkilisi Ammar el-Musevi, hafta sonunda Türkiye’de düzenlenen bir konferansa katıldı.

Arabi21 haber sitesinin aktardığına göre ziyaret, Türkiye’nin Hizbullah ile Suriye’nin yeni yönetimi arasında yürüttüğü arabuluculuk çabalarıyla eş zamanlı gerçekleşti. Ankara’nın, gerilimi düşürmeyi, tırmanmayı önlemeyi ve tarafların birbirine karşı adım atmamasını sağlamayı amaçlayan mesajlar ilettiği belirtildi.

Al-Modon gazetesine göre Türkiye, Suriye, İran ve Hizbullah arasında kilit bir arabulucu konumuna yerleşmiş durumda. Ankara, Hizbullah’a Şam yönetiminin kendisini hedef almayacağı yönünde güvence vermeye çalışırken, aynı zamanda Hizbullah ve İran’dan da Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’ya karşı olan unsurları, özellikle Suriye kıyı bölgeleri gibi hassas alanlarda desteklememeleri yönünde teminatlar istiyor.

Konferansa katılanlar, toplantıyı İsrail işgaline karşı bölgesel ölçekte ortak bir iradenin yeniden inşası ve bölgede parçalanmaya karşı direniş hareketleri arasındaki koordinasyonun güçlendirilmesine yönelik daha geniş bir çabanın parçası olarak tanımladı.

Arabuluculuk iddiası

Nidaa el-Vatan gazetesi ise bu hafta, Ankara’nın kısa süre önce üst düzey bir Hizbullah yetkilisi ile Suriye hükümetinden üst düzey bir yetkili arasındaki görüşmeye aracılık ettiğini bildirdi.

Gazeteye konuşan bir kaynak, tarafların “son derece hassas konuları” ele aldığını, ancak görüşmenin sonucunun olumlu göründüğünü söyledi.

Kaynak, “Görüşmelerde, Şam’ın hem Tahran hem de Hizbullah ile ilişkilerinin yeniden yapılandırılması ve bu ilişkilerin üç tarafın da çıkarlarına hizmet edecek, aynı zamanda şu anda kurulmakta olan mutabakatları bozmayacak şekilde yeniden ayarlanması üzerinde duruldu” dedi. Kaynak ayrıca, Türkiye’nin “detayların farkında olduğunu ve görüşmelerin yapılması için bazı kolaylaştırıcı adımlar attığını” da ifade etti.

Habere göre sürece diğer Arap ülkeleri dahil değil.

SSMP’nin katılımı tartışma yarattı 

Musevi’ye ziyarette, Suriye Sosyal Milliyetçi Partisi’nin (SSNP) medya sorumlusu Mahir ed-Denna da eşlik etti.

SSNP, Lübnan’ı da kapsayan “Büyük Suriye” fikrini savunan Lübnan merkezli bir siyasi parti olarak biliniyor. Partinin kurucusu ve lideri Antun Saade, 1949 yılında Lübnan hükümeti tarafından idam edilmişti.

Parti, Hizbullah’a yakınlığıyla tanınıyor ve eski Suriye yönetimiyle de ilişkileri bulunuyordu.

SSNP’den bir kaynak, The Cradle’a yaptığı açıklamada, partiden bir üyenin Türkiye’de düzenlenen “Kudüs’e Bağlılık” konferansına katılmasının kendilerinde “şok ve öfke” yarattığını söyledi. Kaynak, “Liderimiz Antun Saade, Türkiye’nin bölgemiz için oluşturduğu tehdide dikkat çeken ilk isimlerden biriydi” dedi.

SSNP, özellikle Ankara’nın Suriye ve daha geniş bölgede yayılmacı olarak gördüğü politikalarına ve İsrail ile ilişkilerine karşı çıkıyor.

Hizbullah, Suriye savaşının ilk yıllarından itibaren eski Suriye hükümetiyle birlikte sahada yer aldı ve El Kaide bağlantılı Nusra Cephesi, Ahrar el-Şam ve o dönem bazı bölgelerin Esad karşıtı gruplardan geri alınmasında rol oynadı.

Nusra Cephesi daha sonra Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) adını aldı. HTŞ, 2024 yılında eski Suriye lideri Beşar Esad yönetimini deviren ve halen Suriye Savunma Bakanlığı üzerinde etkili olan yapı olarak öne çıkıyor. El Kaide bağlantılı bu grup, Suriye savaşının başlarında Lübnan’ın kuzey ve doğu sınır bölgelerinin geniş kesimlerini kontrol etmiş, 2017 yılında ise Hizbullah ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri tarafından bölgeden çıkarılmıştı.

Şara’nın liderliğindeki Nusra Cephesi, Beyrut da dahil Lübnan’da çok sayıda bombalı saldırı ve cinayetten sorumlu tutulmuş, Lübnanlı askerlerin infaz edilmesi de bu eylemler arasında yer almıştı.

İsrail-Suriye müzakereleri

Türkiye’deki konferans, İsrail’in Lübnan’a yönelik günlük saldırılarını sürdürdüğü bir dönemde yapıldı. Tel Aviv, Hizbullah’ın derhal silahsızlanmaması halinde Lübnan’a karşı yeni ve geniş çaplı bir savaş başlatmakla tehdit ediyor.

ABD’nin özel temsilcisi Tom Barrack, kısa süre önce Suriye hükümetinin Washington’un Hizbullah’ı etkisizleştirmeye yönelik çabalarına katılacağını söyledi.

Tel Aviv yönetimi, Esad hükümetinin düşmesinin ardından ikmal hatlarının zayıflamasına rağmen Lübnan direnişinin Suriye üzerinden hâlâ silah kaçırmaya çalıştığını öne sürüyor. Şam yönetimi ise Hizbullah’a gönderilmek istenen silah sevkiyatlarını engellediğini sık sık duyuruyor. Lübnanlı yetkililer bu iddiaları reddediyor.

Son aylarda Şara hükümeti ile İsrail arasında doğrudan müzakerelerin yürütüldüğü belirtiliyor. Barrack, eylül ayında Suriye-İsrail güvenlik anlaşmasının neredeyse tamamlandığını açıklamıştı. Görüşmelerin şu anda tıkandığı ifade ediliyor.

İsrail basınında yer alan haberlere göre, olası bir anlaşmanın temel unsurlarından biri Suriye ile İsrail arasında istihbarat paylaşımı ve İran ile Hizbullah’ı hedef alan “Direniş Ekseni”ne karşı işbirliği olacak.

The Cradle

Hizbullah, Türkiye’deki konferansa katıldı; ‘Ankara; Suriye ve Lübnan direnişi arasında arabuluculuk yapıyor’
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir